This is a sample guest message. Register a free account today to become a member! Once signed in, you'll be able to participate on this site by adding your own topics and posts, as well as connect with other members through your own private inbox!
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sessizim ne kadar üzsen de beni
Ağzımı açmaya gözüm kesmiyor
Vurduğun zincirden çözsen de beni
Bırakıp kaçmaya gözüm kesmiyor
Ne olur git deme kalbimi kırda
Meleyen gönlümü kaptırma kurda
Sıratı geçecek imanım varda
Aşkımdan geçmeye gözüm kesmiyor
Ne çıkar sararıp solsada yüzün...
-"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz mü?" -"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek, yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?" -"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben size soracağım. Doğru cevabı...
Emekli ögretmen yolda giderken, yanında son model bir araba durmuş. İcinden çıkan bir genç: - Hocam sizi gideceginiz yere kadar götüreyim. -Ögretmen genci tanimamis. Genc: -Benim hocam Haci Bekir, tanimadin mi? Kayseri Lisesi’nden. - Ogretmen biraz hafizasini yoklayinca genci tanimis. - Oglum...
Akşam eve dönen adamı karısı kapıda karşıladı. Sonra da heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı: -Bugün neredeyse, duvardaki saat annemin başına düşecekti. Adam umursamaz bir tavırla başını salladı: -Sahi mi? O saat hep geç kalıyor zaten.
Adalet buysa Yoksulun biri bir bakkaldan sadaka istedi. Bakkal kovalayıp küfretmeye kalkınca o da ayakkabısını çıkarıp bakkalın başına indirdi. Bakkal doğru kadıya gidip şikayette bulundu. Kadı yoksulu çağırtıp "Niye vurdun bakkala?" diye sordu. - Bana küfretti de ondan. - Yine de kötü bir şey...
Gelin arabasında âdeta cenaze havası vardı. Gelin ve damadın ikisi de bir karış suratla, hiç konuşmadan oturuyorlardı. Düğün az önce bitmiş, evlerine gidiyorlardı. Arabaya oturana kadar düğünde ikisi de zoraki gülümsemişlerdi. Artık bütün enerjileri bitmişti.
Oysa bu günü ne çok beklemişlerdi…...
Tanri eşşeği yarattı
ve ona dedi ki:
“sen bir eşeksin. Sabahtan aksama kadar yorulmadan,
yakinmadan çalisacaksin ve agir yükleri sirtinda tasiyacaksin. Ot yiyeceksin az akilli
olacaksin ve 50 yil yasayacaksin”.
Eşşek cevap verdi:
“50
sene böyle bir hayat için çok çok fazla, lütfen bana 20...
KIVIRTMAK
Amerika'da bir süpermarkette, müşteri yarım kivi satın almak istiyor.
Tezgâhtar bunun mümkün olmadığını söylüyor. Kavga ediyorlar. Tezgahtar koşa koşa müdüre çıkıyor:
-"Efendim, hayvanın biri yarım kivi almak istiyor" der demez şöyle bir arkasına dönünce ne görsün, müşteri...
Profesör, elinde, içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı.
“Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?” diye sordu.
Öğrenciler, ’50gr!’ …. ’100gr!’ …. ’125gr’ cevabını verdiler.
“Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem” dedi profesör ve devam etti:“
Ama, benim sorum şu:
Bu bardağı böyle...
Bir kurdu avcılar fena halde sıkıştırmıştır.
Kurt ormanda oraya buraya kaçmakta, ancak peşindeki avcıları bir türlü ekememektedir.
Canını kurtarmak için deli gibi koşarken bir köylüye rastlar.
Köylü elinde yabasıyla tarlasına girmektedir. Kurt adamın önüne çöker ve yalvarmaya başlar:
"Ey...
Bir uçak yolculuğunda yan koltukta oturan bir adamın alyansını sağ elinin işaret parmağına taktığını fark eden yazar yorum yapmaktan kendini alamaz; ''Bayım alyansınızı yanlış elinize takmışsınız!'' Adam bunun üzerine;''Yanlış kadınla evlendim de ondan!'' diye karşılık verir..
Yazar Ziglar bu...
15 Nisan 2013
"İstanbul Üniversitesi'nde öğrenci olduğum sıralar, okul
duvarında bir ilan gördüm: "Avrupa'ya talebe yollanacaktır. "
Allah Allah, dedim! Ülke yıkık dökük, her yer virane, Lozan yeni imzalanmış, bu durumda Avrupa'ya talebe... Lüks gibi gelen bir şey...
Ama bir şansımı...