- Katılım
- 26 Ocak 2013
- Mesajlar
- 4,225
- Tepkime puanı
- 130
- Puanları
- 63
Doktorlar kesin olarak içkiyi yasaklarlar Neyzen Tev*fik'e. O
günlerde Peyami Safa ziyaretine gider.
Odanın kö*şesinde büyük bir şarap fıçısı görünce şaşırır tabii.
Dayanama*yıp sorar,
- Bu ne üstad, hani sen artık içmeyecektin? Neyzen Tevfik istifini bozmaz:
- Ne yaparsın oğul, içmezsem kuvvetten düşüyorum.
- Peki içkinin ne faydası oluyor?
- Olmaz olur mu? Mesela bu fıçı buraya geldiğinde yerinden
kaldıramıyordum. Ama şimdi tek elimle bile kaldıra*bilirim!..
************************
Sirkeci Garı'ndaki birahanede oturup demlenen Eşref'e, orada
bulunanlardan biri,
- Üstadım, o güzel hicivlerinizin çoğunda isim olmadığı için kime
yazıldığını anlayamıyoruz, der.
- Hicivlerim numarasız gözlük gibidir. Her rezile uyabileceği için
isim belirtmiyorum!..
************
Macar şair Sandor Petöfi, nehrin karşı kıyısına geçmek zorundaydı ama
hiç parası yoktu. Sandalcıya,
- Arkadaş, dedi. Sana verecek param yok, ama istersen
çok güzel bir öğüt verebilirim.
Kayıkçı, kabul eder ve karşıya geçerler. Petöfi, kıyıya adımını atar
atmaz verir öğüdünü:
- Bana yaptığını başkalarına yapma, yoksa aç kalırsın...
***********
Cervantes artık ihtiyarlamıştı. Bir gün bir köy meyhane*sinin önünde
durup genç ve güzel meyhaneci kıza aşkını ilan etmeye başladı.
Kız pek yüz vermedi tabii:
- Otuz yıl önce buradan geçmiş olsaydınız belki aşkını*za karşılık
verebilirdim, dedi.
Cervantes gülümsedi önce:
- Otuz yil ônce de geçtim buradan. Ama o zaman anne*nize rastlamışım
ve tıpkı sizin sözlerinizi söylemiştim ben de ona...
*************
Meşhur bir sigara tiryakisi olan Reşat Nuri Güntekin'e
doktor öğüt veriyordu:
- Sigara bir taraftan iyidir, bir taraftan fena...
Güntekin, doktorun sözünü kesti:
- Merak etme doktor, ben sigarayı yalnız bir tarafından içerim.
*************
Bazı büyük adamların doğdukları ya da yaşadıkları evlerin üzerine,
onlar öldükten sonra birer yazılı levha koyma adetinden söz
ediliyordu.
Florinalı Nazım, Süleyman Nazife sordu:
- Üstad! Ben öldükten sonra kapıma koyacakları levhaya acaba ne yazarlar?
Süleyman Nazif, büyük bir ciddiyetle şu yanıtı verdi:
- Kiralık Ev!..
*************
İkinci Dünya Savaşı'nın ilk günleriydi. Karpiç Lokantası'nda bir
politikacı içkinin de etkisiyle coşmuştu:
- Şu Hitler'in, bizim politikacılarıMızdan nesi fazla?
Lokantada bulunan Ercüment Ekrem Talû içkisinden bir yudum alıp yanıt verdi:
- Sadece H'si...