Memleketimden çocuk manzaraları…
Roboski’de bombalanır, parçaları eşeklerde taşınır.
Konya’da açlıktan kırılır, soğuktan donar.
Van’da 3 yaşında bebek hastalanır yollar kapalı diye hastaneye götürülemez.
Ve…
Devletin parasız dediği sağlık hizmeti,
yaptım dediği duble yollar,
aldım dediği ambulanslar,
helikopterler,
uçaklar…
Uğramaz nedense bir türlü
Van’ın Gürpınar İlçesi’ne bağlı Yalınca Köyü’nün Çeli Mezrası’nda oturan
Taş ailesine bir türlü…
Direnir günlerce yaşama tutunmaya Muharrem bebek
daha minicik yavrucak
henüz 3 yaşında.
Mısır’a, Tunus’a, Libya’ya, Irak’a, Somali’ye, Suriye’ye eli uzanan devlet
Birgün beni de hatırlar belki der ve
bekler bir umutla devletin kendisini kurtarmasını…
Uzaklara yetişen Devlet’in Van’ın yolu olmayan köylerine yolu düşmez…
Seçimlere daha çok vardır,
Uğramaz yolu Van’ın uzak köylerine Devletin.
Ölür Muharrem hayatının 3. yaşında
Muharrem bebeğin ölümüyle kalmaz yaşananlar
Sağlığına gelemeyen devlet
Cenazesini kaldırmaya da uğrayamaz.
Ve sırtında taşır babası Muharrem bebeğin cansız bedenini
Bir çuval içinde…
Bu bebek de uzak ülkelerin bebekleri gibi bir candı.
Bu bebek de insandı ve yaşatılmalıydı.
Bu bebeğin de hakkı vardı devletin bütçesinden.
Bu bebeği yaşatmak için gelmeyen,
ölümünde bile uğramayan
ve çuval içinde babasının sırtında
cansız bedeni taşıtılan
Muharrem Bebeğin devlet bütçesindeki hakkı…
Hani nerede?
Kimin kursağında?...
Deyin hele!…
Hangi vicdan bu bebeğin hazin öyküsünü normal karşılar
bu acınası memlekette…
Sen ölmedin çocuk sen ölmedin,
İnsanlık öldü seninle birlikte…
Affedin çocuklar bizi…
Affet Muharrem bebek bizi.
Affedin suçsuz günahsız yavrular bizi ne olur;
haklarınızı yiyenleri bir türlü doyuramadığımız için…
Roboski’de bombalanır, parçaları eşeklerde taşınır.
Konya’da açlıktan kırılır, soğuktan donar.
Van’da 3 yaşında bebek hastalanır yollar kapalı diye hastaneye götürülemez.
Ve…
Devletin parasız dediği sağlık hizmeti,
yaptım dediği duble yollar,
aldım dediği ambulanslar,
helikopterler,
uçaklar…
Uğramaz nedense bir türlü
Van’ın Gürpınar İlçesi’ne bağlı Yalınca Köyü’nün Çeli Mezrası’nda oturan
Taş ailesine bir türlü…
Direnir günlerce yaşama tutunmaya Muharrem bebek
daha minicik yavrucak
henüz 3 yaşında.
Mısır’a, Tunus’a, Libya’ya, Irak’a, Somali’ye, Suriye’ye eli uzanan devlet
Birgün beni de hatırlar belki der ve
bekler bir umutla devletin kendisini kurtarmasını…
Uzaklara yetişen Devlet’in Van’ın yolu olmayan köylerine yolu düşmez…
Seçimlere daha çok vardır,
Uğramaz yolu Van’ın uzak köylerine Devletin.
Ölür Muharrem hayatının 3. yaşında
Muharrem bebeğin ölümüyle kalmaz yaşananlar
Sağlığına gelemeyen devlet
Cenazesini kaldırmaya da uğrayamaz.
Ve sırtında taşır babası Muharrem bebeğin cansız bedenini
Bir çuval içinde…
Bu bebek de uzak ülkelerin bebekleri gibi bir candı.
Bu bebek de insandı ve yaşatılmalıydı.
Bu bebeğin de hakkı vardı devletin bütçesinden.
Bu bebeği yaşatmak için gelmeyen,
ölümünde bile uğramayan
ve çuval içinde babasının sırtında
cansız bedeni taşıtılan
Muharrem Bebeğin devlet bütçesindeki hakkı…
Hani nerede?
Kimin kursağında?...
Deyin hele!…
Hangi vicdan bu bebeğin hazin öyküsünü normal karşılar
bu acınası memlekette…
Sen ölmedin çocuk sen ölmedin,
İnsanlık öldü seninle birlikte…
Affedin çocuklar bizi…
Affet Muharrem bebek bizi.
Affedin suçsuz günahsız yavrular bizi ne olur;
haklarınızı yiyenleri bir türlü doyuramadığımız için…