Eğer biraz vaktin varsa...

[jeuseit]

Vaktin varsa gel bir şeyler içelim.
Oturup konuşalım.
Ben Cemal Süreya’yı anlatayım, sen sıkıl.
Vaktin varsa gel hayatı anlayalım.
Obama şimdi ne yapıyordur lan acaba..? diyelim...
Ben gözlerine bakayım, sen utan.
Vaktin varsa Mısır’a gidelim. Şöyle iki rekat isyan edelim
Ben bir şeyler anlatayım, sen anlama.
Vaktin varsa Türkiye’ye dönelim.
“Gözlerin,” de bana. “Ne kadar da güzel.”
Ben teşekkür edeyim, sen gül.
Eğer biraz vaktin varsa...
Seyfullah Uçar​

 

[Eylül]

Biraz vaktin varsa bana gel acı bir kahve içelim.
Çok acı bu kahve, yanına lokum alalım ağzımız tatlansın.
Dışarıda hava biraz puslu olsun, hatta hafif yağmurlu,
Maksat aleniliğimiz belli olmasın, kıvrak kıvrak da hikayelerimiz.
Gülmekten gözlerimiz yaşarsın.
Hayatta sevilen ve sevdiğimiz dostlara biraz vakit ayıralım.

 

[başak]

Kahve acıdır, ama dost tatlı, vakit buldukca ziyaret pek bi afilli
vanktin varsa banada gel bir bardak çay, yanında gevrek bir simidim var.