- Katılım
- 26 Ocak 2013
- Mesajlar
- 4,225
- Tepkime puanı
- 130
- Puanları
- 63
Depresyon çoğunlukla kederle mi gerçekleştir, belirli ilaçlar depresyona neden olabilir mi?
Keder kayba karşı verilen yaygın bir reaksiyondur. Kedere sebep olan kayıplar şunlardır: sevdiğinizin ölmesi veya ondan ayrılma, iş kaybı, evcil hayvanın ölmesi veya kaybolması, veya boşanma, tek başına kalmak, veya emeklilik gibi birçok değişiklik. Herkes keder ve kayıp yaşayabilir, fakat herkes depresyon deneyimlemez. Herkesin bu duygularla başa çıkma şekli kendine özgüdür.
Klinik depresyona neyin sebep olduğunu hiç merak ettiniz mi?
Belki de size majör depresyon teşhisi konuldu, bu da neden bazı insanların depresif olurken bazılarının olmadığını sorgulamanıza sebep oldu.
Depresyon aşırı derecede karmaşık bir rahatsızlıktır. Birçok sebepten oluşur. Bazıları ciddi bir hastalık esnasında, bazıları taşınma veya sevdiğinin ölümü gibi yaşamsal değişiklikler sebebiyle depresyona girebilir. Bazılarının aile geçmişinde depresyon vardır. Depresyonda olan ve bilinmeyen nedenlerle üzüntü ve yalnızlık hissedenler de vardır.
Depresyon şansını arttıran birçok faktör vardır, buna şunlar dahildir:
İstismar
Geçmişteki fiziksel, seksüel veya duygusal istismar ileride depresyona neden olabilir.
Belirli medikasyonlar
Örneğin, beta blokerleri ve rezerpin gibi yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar depresyon riskini arttırabilir
Çatışma
Depresyon aile ve arkadaşlarla kişisel çatışmalar veya anlaşmazlıklar sonucu ortaya çıkabilir.
Ölüm veya bir kayıp
Sevilen birinin ölüm veya kaybından duyulan üzüntü veya acı, doğal olsa da, depresyon riskini arttırır.
Genetik
Ailedeki depresyon geçmişi riski arttırabilir. Depresyonun bir jenerasyondan diğerine geçtiği düşünülür. Bunun tam olarak gerçekleşme yolu bilinmemektedir.
Yeni bir işe başlama, mezuniyet veya evlenmek gibi iyi olaylar bile depresyona sebep olabilir. Taşınma
İş veya gelir kaybı, boşanma veya emekli olma da depresyona sebep olabilir.
Diğer mental hastalıklar veya aileden veya sosyal gruptan atılma nedeniyle sosyal izolasyon gibi problemler depresyona yol açabilir.
Ciddi hastalıklar
Depresyon bazen majör hastalıklarla veya hastalığa reaksiyon olarak gelişebilir.
Madde bağımlılığı
Madde bağımlılığı olanların yaklaşık %30’unda majör veya klinik depresyon vardır
Araştırmacılar depresyonda olmayanlarla karşılaştırarak depresyondaki insanların beyinlerindeki değişiklikleri saptadılar. Örneğin, hipokampüs anıların depolanması için gerekli olan beynin küçük bir parçası diğerlerine oranla depresyon geçmişi olanlarda daha küçüktür. Daha küçük hipokampüsün daha az serotonin reseptörü vardır. Serotonin, beden ve beyindeki sinirler arasındaki iletişimi mümkün kılan bir nörotransmitter olarak bilinen rahatlatıcı beyin kimyasalıdır. Ayrıca, nörotransmitter norepinefrinin de depresyonla ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Neden depresyonu olanlarda hipokampüsün daha küçük olduğunu bilim adamları bilmemektedir. Bazı araştırmacılar, depresif insanlarda stres hormonu kortizolun aşırı fazla üretildiğini saptamışlardır. Bu araştırmacılar, kortizolun hipokampüs üzerinde toksik veya tehirli bir etkiye sahip olduğuna inanır. Bazı uzmanlar, depresif insanların daha küçük hipokampüsle doğduğunu ve bu yüzden depresyona yatkın olduklarını öne sürer.
Kesin olan şey ise depresyonun birçok faktörün katkıda bulunduğu karmaşık bir hastalık olduğudur. Antidepresanların etkisini gösteren beyin kimyası üzerine araştırmalar ve en son taramalar, depresyonla ilişkili olan biyokimyasal prosesi kavramamıza büyük katkı sağlamıştır.
Bilim adamları depresyonun sebeplerini daha iyi anlayabildiğinden, sağlık uzmanları daha iyi tanı koyabilecek ve dolayısıyla daha etkili tedavi planları yapabileceklerdir.
Keder kayba karşı verilen yaygın bir reaksiyondur. Kedere sebep olan kayıplar şunlardır: sevdiğinizin ölmesi veya ondan ayrılma, iş kaybı, evcil hayvanın ölmesi veya kaybolması, veya boşanma, tek başına kalmak, veya emeklilik gibi birçok değişiklik. Herkes keder ve kayıp yaşayabilir, fakat herkes depresyon deneyimlemez. Herkesin bu duygularla başa çıkma şekli kendine özgüdür.
Klinik depresyona neyin sebep olduğunu hiç merak ettiniz mi?
Belki de size majör depresyon teşhisi konuldu, bu da neden bazı insanların depresif olurken bazılarının olmadığını sorgulamanıza sebep oldu.
Depresyon aşırı derecede karmaşık bir rahatsızlıktır. Birçok sebepten oluşur. Bazıları ciddi bir hastalık esnasında, bazıları taşınma veya sevdiğinin ölümü gibi yaşamsal değişiklikler sebebiyle depresyona girebilir. Bazılarının aile geçmişinde depresyon vardır. Depresyonda olan ve bilinmeyen nedenlerle üzüntü ve yalnızlık hissedenler de vardır.
Depresyon şansını arttıran birçok faktör vardır, buna şunlar dahildir:
İstismar
Geçmişteki fiziksel, seksüel veya duygusal istismar ileride depresyona neden olabilir.
Belirli medikasyonlar
Örneğin, beta blokerleri ve rezerpin gibi yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar depresyon riskini arttırabilir
Çatışma
Depresyon aile ve arkadaşlarla kişisel çatışmalar veya anlaşmazlıklar sonucu ortaya çıkabilir.
Ölüm veya bir kayıp
Sevilen birinin ölüm veya kaybından duyulan üzüntü veya acı, doğal olsa da, depresyon riskini arttırır.
Genetik
Ailedeki depresyon geçmişi riski arttırabilir. Depresyonun bir jenerasyondan diğerine geçtiği düşünülür. Bunun tam olarak gerçekleşme yolu bilinmemektedir.
Yeni bir işe başlama, mezuniyet veya evlenmek gibi iyi olaylar bile depresyona sebep olabilir. Taşınma
İş veya gelir kaybı, boşanma veya emekli olma da depresyona sebep olabilir.
Diğer mental hastalıklar veya aileden veya sosyal gruptan atılma nedeniyle sosyal izolasyon gibi problemler depresyona yol açabilir.
Ciddi hastalıklar
Depresyon bazen majör hastalıklarla veya hastalığa reaksiyon olarak gelişebilir.
Madde bağımlılığı
Madde bağımlılığı olanların yaklaşık %30’unda majör veya klinik depresyon vardır
Araştırmacılar depresyonda olmayanlarla karşılaştırarak depresyondaki insanların beyinlerindeki değişiklikleri saptadılar. Örneğin, hipokampüs anıların depolanması için gerekli olan beynin küçük bir parçası diğerlerine oranla depresyon geçmişi olanlarda daha küçüktür. Daha küçük hipokampüsün daha az serotonin reseptörü vardır. Serotonin, beden ve beyindeki sinirler arasındaki iletişimi mümkün kılan bir nörotransmitter olarak bilinen rahatlatıcı beyin kimyasalıdır. Ayrıca, nörotransmitter norepinefrinin de depresyonla ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Neden depresyonu olanlarda hipokampüsün daha küçük olduğunu bilim adamları bilmemektedir. Bazı araştırmacılar, depresif insanlarda stres hormonu kortizolun aşırı fazla üretildiğini saptamışlardır. Bu araştırmacılar, kortizolun hipokampüs üzerinde toksik veya tehirli bir etkiye sahip olduğuna inanır. Bazı uzmanlar, depresif insanların daha küçük hipokampüsle doğduğunu ve bu yüzden depresyona yatkın olduklarını öne sürer.
Kesin olan şey ise depresyonun birçok faktörün katkıda bulunduğu karmaşık bir hastalık olduğudur. Antidepresanların etkisini gösteren beyin kimyası üzerine araştırmalar ve en son taramalar, depresyonla ilişkili olan biyokimyasal prosesi kavramamıza büyük katkı sağlamıştır.
Bilim adamları depresyonun sebeplerini daha iyi anlayabildiğinden, sağlık uzmanları daha iyi tanı koyabilecek ve dolayısıyla daha etkili tedavi planları yapabileceklerdir.