Mayis60FM - Şarkı Sözleri , Flatcast Tema

This is a sample guest message. Register a free account today to become a member! Once signed in, you'll be able to participate on this site by adding your own topics and posts, as well as connect with other members through your own private inbox!

BiR ÜLKENİN KAHRAMANI OLAN MUSTAFA KEMAL'İN ANNESİ

MayıS

Sayfa Yöneticisi
Katılım
27 Ocak 2013
Mesajlar
1,303
Tepkime puanı
51
Puanları
48

1632350759697.png1632350751615.png1632350693586.png






66 yıllık ömründe, 4 çocuğunu ve eşini yitiren, yokluklarla, göçle mücadele eden ZÜBEYDE HANIM..
“Kır düşmüş sarı saçları, mavi gözleriyle o, yaşlı bir Mustafa Kemal'i andırıyordu. Rumeli şivesiyle konuşuyor, zeki bakışlı eski İstanbul hanımları giyinişinde bir hanımefendi idi. Durmadan oğlundan gururla bahsediyordu.”
Zübeyde Hanım aslında Konya Yörükleri'ndendi (Konyarlar). Osmanlı'nın iskan politikasıyla Anadolu'dan Makedonya'ya göçürdüğü Türkmenlerdendi. Evladı-ı Fatihan'dı.
Hacı Sofu ailesinden Feyzullah Ağa'nın kızıdır. Zeki, sağduyulu, dine ve geleneklere bağlı bir kadındı. Oğlunun mahalle mektebine gelenekten olan ilâhilerle başlamasını istemişti. Ancak oğlunun zamanın gerektirdiği biçimde yetişmesini engellememiş, hele kocası öldükten sonra onun iyi öğretim görmesine elinden geldiği kadar çalışmıştır.
Zübeyde Hanım oğluna "Mustafam", "Sarı Mustafam" diye hitap eder; çoğu zaman bunu az bulur, "Paşam" veya “Sarı Paşam” diye hitap eder veya anardı.
Zübeyde Hanım, daha küçük yaşta yetim kalan oğlunun her durumuyla yakından ilgilenirdi. Çünkü onun yetişmesinde ve yetiştikten sonra memlekete yararlı olmasında büyük etken olmuştur. Atatürk’e tam anlamıyla hem analık, hem babalık etmişti.
Zübeyde Hanım, yaşamının son yıllarında verdiği bir röportajda oğlunu Selanik’te "dondurucu kırklar" olarak anılan ve kışın en soğuk kırk gününü ifade eden dönemde doğurduğunu söyledi.
Atatürk çıkardığı ilk resmi kimlik kartında doğum tarihi olarak Rumi takvime göre, 1296 yazılıydı. Bu 13 Mart 1880 ile 12 Mart 1881 arasına karşılık geliyordu..
Ali Rıza Bey'le Evlendiklerinde 13-14 yaşında bulunan Zübeyde Hanım, kızı Makbule Hanım’ın anılarındaki anlatımıyla çok güzel bir genç kızdı: “Annemin gençliği gözümün önünde… Uzun boylu, ince yapılı, altın saçlı, yeşil gözlü bir kadın. Çocuklar annelerini öteden beri, dünyanın en güzel kadını olarak düşünürler. Fakat annem, gerçekten güzeldi…”
Ali Rıza Efendi, 31-32 yaşında ve Evkaf İdaresi’nde memurdu. Talip olduğu Zübeyde’den 17-18 yaş büyüktü. Kız tarafından özellikle anne Ayşe Hanım, memuriyet dolayısıyla kızından ayrı kalacağı düşüncesiyle evliliğe başlangıçta itiraz eder. Sonunda Mustafa Kemal’in dayısı Hüseyin Ağa aileyi ikna eder, nikâh kıyılır ve iki genç evlenirler .Zübeyde Hanım, güçlü bir beden yapısına sahip olduğu gibi, güçlü bir iradeye de sahipti.
Kocası ölünce, çocuklarıyla birlikte bir süre Lankaza’daki aile çitliğine kardeşlerinin yanına dönmüş, daha sonra kendisine talip olan Ragıp Bey’le ikinci evliliğini yapmıştır. Bir süre sonra ayrılmışlardır.Bu yıllarda 36 yaşında idi.
Balkan harbinden sonra, birçok Türk ailesi gibi, kızı Makbule ile birlikte Selanik'ten göç etti ve İstanbul'a gelerek Beşiktaş-Akaretler'de bir eve yerleşti. Milli Mücadele yıllarında Ankara'ya gelen Zübeyde Hanım, 1919'da ayrılmak zorunda kaldığı oğlunu, yıllar sonra Ankara'da yeni cumhuriyetin kurucusu olarak gördü. 14 Ocak 1923'te tedavi amacıyla gittiği İzmir'de 66 yaşında vefat etti.
Annesinin ölüm haberini gittiği Eskişehir' de alan Mustafa Kemal , trenden indiği Karşıyaka da şu konuşmayı yapar.

" Annemi kaybettiğim için çok üzgünüm. Annemin mezarı önünde ve Tanrı’nın yüce katında söz verip and içiyorum ki, ulusumun bu kadar kan dökerek elde ettiği egemenliğin korunması ve savunulması için, gerekirse annemin yanına gitmekte gecikmeyeceğim, ulus egemenliği uğrunda canımı vermek, benim için vicdan borcu olsun, namus borcu olsun.”
 
Üst