
Seviyorum diyorum bir garip, bambaşka halde; aşık diyorum, hiç bilmediğimce. İçim içime sığmıyor benim dışa vuruyorum coşkumu. Amaçsız diyorum kendime bazı bazı, sonra yaşıyorum, "işte amacım bu!"diyorum. İlk defa bunca bencilleşiyorum, gamsızlaşıyorum. Bir ben varım, bir sen diyorum, gerisine eyvallah. Bazen argo damarım tutuyor sövüp sayıyorum. Derken kahkaha atarken tıkanıp kalıyorum. Dalıp gidiyorum uzun uzun, herşeyden herkesten umarsız. Özlüyorum seninle olan anlarımı, hani o bakıpta doyamadığım kahkaha fırtınaları coşan bakışlarını. Farkediyorum, senin yanında kaygısızım, gamsızım, bir sen varsın diyorum, bir ben. Geride kalanlara bakıp bakıp anlamaıyorum.
Başım belaya düşüyor, aldırmıyorum. Herşey boş görünüyor bana, ama herşey...bir sen varsın diyorum, bazen coşup tatlı belamsın sen diyorum, sonra vazgeçiyorum... tatlı bile olsa veremiyorum sana bela tanımlarını.
Sana ... demek istiyorum boş kalıyor, hafif kalıyor anlamı. Komik buluyorum anlatmaya olan çabamı. Çünkü, sen zaten kendi muhteşemliğini duyumsuyorsundur diye çıkmaya çalışıyorum açmazlardan. Neden böyle oluyorum ben bu defa? Neler yapıyorsun bana? Bilmiyorum. Merak mı? Merak etmiyorum. Öyle hoşuma gidiyor ki bu halim, her ne yapıyorsan çok iyi yapıyorsun, sen bana çok iyi geliyorsun. Radyoda şiir dinliyorum sen geliyorsun aklıma. "Bin kere filizlenir çiçekler" diyor şair kızıyorum. Ben yazsaydım diyorum, bin kere milyon kere, milyar kere sen... Birden utanıyorum, ne yapıyorum ben diye. Gülüyorum. Bir garip oldum ben artık. Ben bile anlamıyorum, bilmiyorum, sanırım anlatamıyorum aynı zamanda . Klişe geliyor kelimeler. Sana yepyeni lügatlar yazmak geliyor içimden. Kararımı veriyorum, ki yeni lügatın hazır olana dek eskileriyle idare etmen gerekecek. Hep bu anlatmaya çalıştıklarım beni buna ulaştırıyor, hep anlatmaya çalıştığıma... Anlatmaya mecburmuyum bilemiyorum. Ama bir tek şeyi bilyorum bu aralar; SENİ SEVİYORUM Bilmem anlatabiliyor muyum?